SOKAK KEDİSİ BOB okudum, bayıldım....:))

Merhaba sevgili arkadaşlar,
Sizlere daha önce de söylediğim gibi bana Yabancı Yayınlarından hediye gelen son günlerin popüler kitabı Sokak Kedisi Bob ' u henüz bitirdim ve hemen düşüncelerimi paylaşmak istiyorum..
Bob, James Bowen adında sokak müzisyeni bir İngilizin Kedisinin adı.. James Bowen ın hayata yeniden dönmesini sağlayan mucize kedi... Harika kedi.. Gerçek bir hayat hikayesi.. Yeni başlangıçlar yapılabileceğinin de apaçık bir göstergesi neredeyse bir belgesi niteliğinde bir kitap..

James Bowen hayatının bir bölümünü öyle net anlatmış ki ben kitabı okurken bu kediyi Allah James' a göndermiş dedim..

Öyle akıllı bir kedi ki Bob, James nereye giderse gitsin, böyle omzunda hiç bir telaş veya aksilik göstermeden onunla gidiyor...

Taktığı bu atkılar ise sokaklarda James müzik yaparken, James den çok daha fazla ilgi çeken Bob a hayranlarının hediyeleri...

Şu sevimliliğe bakar mısınız. Ayrıca atkılarına da bayıldım....

Kitabı özetleyecek olursam:


Uyuşturucu bağımlısı, evsiz, sokaklarda ancak gitar çalarak hayatını kazanan ve gittikçe batağa saplanan James, merdiven boşluğunda yaralı ve hasta bir sarman kedi bulur ve ona BOB adını verir..  Önceleri ne yapacağını bilemez halde eğer sahibi varsa diye sahibini arar bu arada da cebindeki üç-b3eş kuruş ile tedavisini yaptırmaya çalışır. Karnını doyurur ve farkına varmadan Bob un sorumluluğunu yavaş yavaş yüklenir. Aralarında gittikçe artan bir sevgi bağı oluşur. James sokaklarda müzik yaparken Bob da onun hep yanındadir. Bu elbette Londra nın göbeğinde hem yerel halkın hem de turistlerin dikkatini çeker.. Ve gittikçe James hayatına Bob un sayesinde çekidüzen vermeye başlar.. Kitabın bir yerinde kendimi Bob 'un annesi gibi hissettim cümlesi geçiyor ki bu zaten James in aldığı sorumluluğu ve sevgiyi gösteriyor.. Yüklendiği bu sorumluluk James in uyuşturucuyu bırakmasını da sağlar ki bu çok büyük bir başarıdır. Hatta sokak müzisyenliğini bırakarak daha resmi bir iş olan sokak dergi satıcılığına başlar. Elbette bu arada başlarından öyle çok macera geçer ki, Bob'un kaybolması mı dersiniz, Köpek saldırısına mı uğraması dersiniz yoksa hastalanması mı birçok kötü olay ve yoğun ilgi sonucu birçok tatlı olay da geçer başlarından.. Gittikçe dergi satıcılığında iyi paralar kazanarak statüsü de yükselen James Bob ile arkadaşlığının ne kadar mükemmel sonuçlara vardığını görür..

Kolayca tahmin ettiğiniz gibi Ben kitaba bayıldım. Birçok yerinde gözümden yaşlar geldi ki zor ağlayan biriyimdir genelde.. Üstelik yazım dili öyle tatlı ki sizinle sohbet ediyor gibi.. Hiç zorlanmadım.. Hiç öyle ağır felsefe filan yok.. Adamcağız ne hissetsiyse onu yazmış.. Öyle ağlamaklı ağır gözyaşı edebiyatı kokan bir kitap hiç değil ki hiç sevmem. Bunda olaylar geldiği gibi anlatılmış..
İnanır mısınız ben de hep söylüyorum ama Kedim Mestan'ı sokakta buldum daha yavru idi. Aldım çok uzun sürede tedavi ettim.. Sardım sarmaladım bebekler gibi baktım. Sonuçta bu hale getirdim. Sahjiplendirmeyi düşünüyordum ama gördüğünüz gibi veremedim kendim sahiplendim..

Sevgili arkadaşlarım kesinlikle alıp okumanızı tavsiye ederim.. Özellikle tatlı dili hoşunuza gidecektir eminim..

Son olarak Mestanın da bir fotoğrafını eklemek istedim.. Onsuz da olamıyorum...

Bu arada Yabancı Yayınlarından yakında çıkacak olan birkaç kitap da çok dikkatimi çekti..

Caitlin Moran'ın Nasıl Kadın Olunur
Jenny Lawson'un Hiç olmamış gibi Yapalım adlı kitapları..

Ben kitap okurken çevirmene de çok dikkat ediyorum çünkü kitabın akıcılığını elbette ki kitabı tercüme eden sağlıyor.. Bu açıdan Yabancı Yayınlarına güvendim bu kitapların da iyi olacağına eminim...

Herkese çok selam ve sevgilerimle...